Yıldız Tilbe, avukatı Handan Bakbak ile birlikte Çağlayan’daki Adalet Sarayı’na geldi. Tilbe, gazetecilere yaptığı açıklamada, sahipsiz köpeklerin saldırısına uğrayan çocukları gördükten sonra toplumsal medyadan birtakım paylaşımlar yaptığını hatırlattı.
Sahipsiz köpeklerle ilgili, “İnsan ölür, hayvan geberir. Gebersin” dediğini anlatan Tilbe, bu paylaşımının akabinde çok üzerine gelindiğini belirterek, “O vakit uyutulsun. Lakin çocuklar sokakta rahat gezsin. Yaşlılar mescide sabah rahat gitsin. Köylüler tarlasına giderken parçalanıyor, rahat gitsin. Çocuklar parklarda oynasın, yaşlılar rahat gezsin. Öbür köpekler de rehabilite ediliyorsa edilsin.” dedi.
Sahipsiz köpekler ortasında görme engelliler ya da yaşlı bireylere yardımcı olanlar olduğunu hatırlatan Tile, bu köpeklerin insanlara yararlı hale getirilmesini isteyerek, “Buna hepimiz razıyız ancak parçalayan köpekler, tekrar söylüyorum, itlaf edilmelidir. Zira vahşilerdir. O yüzden çocukların da insanların önceliği olduğunu düşünüyorum hayatta. Ben hayvan düşmanı değilim beni hayvan düşmanı ilan ettiler.” diye konuştu.
Bir gazetecinin, “O twiti attıktan sonra neler yaşadınız?” sorusuna Tilbe, çok hakarete uğradığını belirterek, “Ne annem, ne babam, ne bedenim, ne kişiliğim, ne sanatım, hiçbir şey bırakmadılar. O yüzden çok gücüme gitti. Aslında geçecektim bu olayı lakin bu kadar hakareti niçin yiyeyim ki ben? İnsanı savunduğum için mi? Çocukları, yaşlıları, köpekler parçalamasın dediğim için mi?” dedi.
‘Yasal hakkımı aramaya karar verdim’
Kendisine “katil” dendiği için günlerce ağladığını, bunları hak etmediğini lisana getiren Yıldız Tilbe, şöyle konuştu:
“En sonunda da yasal olarak hakkımı aramaya karar verdim. Zira bu beşerler, ben, ‘Vahşi hayvanlar ortadan kaldırılsın’ dediğim için akıl sıhhatime kadar beni sorgulamaya çalışıyorlar. Bunu yapanlar da avukatlar, çok ayıp. Yani sizin de çocuğunuzu parçalayabilir bir köpek, teyzeniz, anneniz, akrabanız. Bu türlü olmamalı. Biz el ele verip bu ülkede yaşayan aklı başında beşerler olarak buna bir tahlil bulmalıyız. Bu yapılmalı ve herkes rahat etmelidir yani. Herkes birebir değil ki herkes köpek sevmez ki. Adam konutunda yılan besliyor, ben yılan sevmek zorunda mıyım? 4 tane kedim var biri dün 5 yavru doğurdu. Yani herkesin hayvan sevgisi oburdur fakat insan her şeyden evvel gelmelidir. İnsan varsa her şey vardır, insan yoksa hiçbir şey yoktur. Ve çocuklarımızı, yaşlılarımızı, bayanlarımızı, çiftçilerimi korumalıyız. Mescide giden dedelerimizi niçin köpek parçalasın, günah değil mi?”
‘Ciddi bir travma yaşıyor, bu bir toplumsal linçtir’
Yıldız Tilbe’nin avukatı Handan Bakbak da müvekkilinin önemli bir travma yaşadığını söyledi.
Tilbe’nin reaksiyonunun temelinde çocukları müdafaa güdüsü olduğunu aktaran Bakbak, “Ama maksadından saptırılmış, farklı hedef güden insanlarca adeta nemalanma ögesi olmuştur. Yıldız Hanım’ın konutta 4 tane kedisi var. Söylemekten utanıyor. Tekraren ameliyat ettirdiği yardıma muhtaç havyan var. İnsancıl kimliğiyle bilinen sanatçımızdır. Bu süreç son derece haksızdır. Herkesin kendine gelmesini değerle vurgulamak isterim. Bu bir toplumsal linçtir, çalışma hürriyetinden mahrum bırakma maksatlıdır.” dedi.
Yıldız Tilbe ve avukat daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na çıkarak hazırladıkları cürüm duyurusu dilekçesini sundu.
Ne olmuştu?
Tilbe, 12 Mart’ta toplumsal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı paylaşımında, “Saldıran köpek kümelerine bulundukları bölgenin halkı zehirli et versin, hepsi gebersin, insan parçalamak nedir ya.” sözlerini kullanmış, bu paylaşım farklı bölümlerden reaksiyon çekmişti.
