“İkinci beyin” olarak isimlendirilen bağırsak florasındaki bir dengesizlik, makus bağışıklıktan kalp hastalıklarına kadar birçok farklı sıhhat meselesine neden olabiliyor.
Çeşitli bilimsel çalışmalar, genel sıhhat ve güçlü bir bağışıklık sistemi için bağırsak florasının değerini gösteriyor. Araştırmalar, insan bağırsağının fizyolojisini kalıcı olarak etkileyecek halde çeşitli bakteri topluluklarını barındırdığına dikkat çekiyor.
Bağırsak florasındaki düzgün bakterilerin etkileşimlerinin bağışıklık sisteminin gelişmesinde ve düzenlenmesinde çok değerli bir rol oynadığına dair açık deliller vardır. Bu etkileşim kâfi değilse, çevresel antijenik yük ve bağışıklık yansısı başarısız olabilir.
Neurology mecmuasında yayınlanan bir araştırma, bağırsak florasının Parkinson, Alzheimer ve multipl skleroz üzere hastalıklarla ilişkilendiren ispatların dikkate kıymet bir formda büyüdüğünü gösteriyor. “İkinci beyin” olarak da bilinen bağırsak florasının sıhhatteki rolünü araştıran pek çok araştırmadan yalnızca birkaçını alıntılayacak olursak, bu kere Gastroenterology and Hepatology mecmuasında yayınlanan başka araştırmalar, bir dengesizliğin böbrek yetmezliğine yol açabileceğini vurguluyor.
Bağırsak florası çocukluktan beri edinilen mikroorganizmalardır. Uygun bir mikrobiyal çeşitliliğe sahip olmak, güzel bir sıhhat durumuna sahip olmak için değerlidir. Disbiyoz olarak bilinen bir dengesizlik meydana geldiğinde çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilir. Her insanın farklı bir bağırsak florasına sahip olduğu ve her bağırsak florasının kendi çeşitliliğine sahip olduğu bilinmektedir. Nasıl yediğimizden nasıl yaşadığımıza, antrenman yapıp yapmadığımıza, gerilime, muhakkak ilaçların tüketimine kadar bağırsak florasının durumunu etkileyen birçok faktör vardır.
Sağlıklı bir bağırsak florasını muhafazanın en uygun yolu meyveler, sebzeler, baklagiller ve tam tahıllı eserleri içeren işlenmiş besinlerden uzak, gerçek besine dayalı, çeşitli ve sağlıklı bir diyet yapmaktır.
Lifli birtakım yiyeceklerin sindirimi güzelleştirmeye ve istikrarlı bir bağırsağı desteklemeye yardımcı olabileceği üzere, öbür yiyecekler de karşıt bir tesir gösterebilir.
Kilo alımı, rahatsızlık ve yiyecekler bir epey ziyanlı olabilir. Bunun yanı sıra metabolizmayı da yavaşlatma etkenine bağlıdır.
Sindirim sorunlarını azaltmak için, yeme alışkanlıkları genel manada üst seviyede tutmak büyük kıymet taşıyor.
Bilhassa makul besin kümeleri, bağırsaklarınızda büyük hasarlara sebep olabilir, genel sıhhati büyük oranda bozabilir. İşte kendinizi müdafaanız gereken o gıdalar…
HAMUR İŞİ
Aşırıya kaçmadan tüketilebilecek bir kahvaltı seçeneği olsa da, simit, poğaça ve açma üzere kahvaltılık hamur işleri, çoğunlukla en ağır işlenmiş besinler ortasında yer alır.
Bu da âlâ bir bağırsak sıhhatini isteyenler için tüketmemeleri gereken besinlerin başında geliyor. Üstelik ağır kalori içermelerinin dışında, tok tutabilme kapasiteleri de bir epey düşüktür.
Bu besinlerde kullanılan ek şeker, bağırsak bakterilerinde dengesizliğe sebep olarak sıhhati büyük oranda bozar. Bu besinler, bağırsak florasındaki bakteri istikrarını bozarak makus bağırsak bakterileri için aranan ortam ve beslenme biçimini oluşturabilir.
KIZARMIŞ BESİNLER
Yağ, makul oranlarda ve cinslerde tüketildiğinde temel besin kaynaklarından biridir.
Ancak kızartılmış yiyecekler, bağırsak sıhhatini tehdit eden eserler ortasında yer alıyor. Kızarmış yiyecekler, sindirim sistemine ziyan verirken bağırsak hareketlerinde istenmeyen değişiklikler oluşturabilir.
DİYET YİYECEKLER
Düşük kalorili, diyet üzere etiketleri gördüğümüzde bu besinleri zihnimizde “sağlıklı” olarak nitelendirmeye bir epey yatkınız.
Ancak bu büyük bir yanılgıdır ve bu besin kategorisi, içerdikleri kalori ve ek şeker ölçüsünü azaltmak için çoğunlukla yapay tatlandırıcılar kullanır.
Bu durum ise bağırsak florasını bozulmasına sebebiyet verir.
Bu sebeple diyet yoğurt, diyet içecek üzere besinler yerine “doğal” formdaki ve ek şeker bulunmayan besinleri tercih edebilirsiniz.
İŞLENMİŞ GIDALAR
Cips, beyaz makarna, tatlılar ve salam, sosis, sucuk üzere besinlerin , kalorileri sebebiyle kilo almaya sebep olduğu uzun vakittir biliniyor.
Ancak işlenmiş besinler tıpkı vakitte bağırsak sıhhati üzerinde de ağır bir biçimde tesirlidir.
İşlenmiş besinlerin bağırsak bakterilerini ve bağırsak sıhhatini güzelleştirebilecek lif oranına sahip olmaması, bağırsakların büyük oranda ziyan görmesine sebep oluyor.
İşlenmiş besinler yerine daha doğal besinleri tüketmek, atıştırmalık olarak cips yerine meyve ve çiğ kuruyemişler tercih etmek bedeninize büyük oranda yeterlilik yapmanızı sağlar.
ALKOL
Çeşitli nedenlerle bağırsak florasının en büyük düşmanlarından biri alkoldür. Alkol toksiktir ve bedenin bu ziyanlı hususlardan kurtulmak için harekete geçmesine neden olur. Ayrıyeten çok tahriş edicidir ve bağırsak mukozasını tahriş eder. Araştırmalara nazaran, alkol tüketimi bağırsak bariyerinin yapısını ve geçirgenliğini değiştirerek bakterilerin iç organlara yahut bakteriyel eserlerin kana geçişine müsaade verir. Çalışmalar, bu bakteriyel geçişin anksiyete, depresyon ve günlük aktivitelerden zevk alamama davranışlarıyla ilgili olduğunu doğruluyor.
GAZLI İÇECEKLER
Genel olarak gazlı içecekler, çok kahve yahut tütün üzere bağırsak tahriş edici hususlar bağırask florasının istikrarının bozulmasına neden olur ve bağırsak geçirgenliğinde istenmeyen bir artışa neden olur. Bu da bağışıklığı azaltır. Bu tıp alışkanlıkların bırakılması ve gerçek probiyotik kaynaklarının tüketilmesi, âlâ bağırsak sıhhatini muhafazaya ve floranın dengesizliğini önlemeye yardımcı olabilir.
https://www.gidahatti.com/
