Araklı Belediyesi’nde 12 yıldır çalışan paklık vazifelisi Erol Ceylan, fotoğraf tutkusunu, camları tozlu araçlara taşıdı. Bir yandan misyon alanındaki sokakları süpüren Ceylan, öbür taraftan camları tozlu araçlara parmaklarıyla portre ve görüntü fotoğrafları çiziyor.
Ceylan, tozlu araç camlarının yanı sıra sokakta boş gördüğü duvarlara da süngerle çeşitli figürler yapıyor. Taş ve ahşapları oyarak heykeller de ortaya çıkaran Ceylan, hem tutkusu hem de çizimleri ile beğeni topluyor.
‘Deniz altına bile taşlarla fotoğraflar yaptım’
Resim tutkusunun küçük yaşta başladığını belirten Erol Ceylan, “Bir yerde, bir leke gördüğüm vakit illa ki bir şeye çevirmeye çalışıyorum. Bu benim için tutku. Eğitimini almadım. Bizim devrimizde o denli bir şey yoktu. Annemin 3 kardeşi bir ortaya gelmiş, fotoğraf çektirmişler. Fotoğrafı anneme yollamışlar. Ben de sandıktan o fotoğrafı, gizlice alıp birebirini art kısmına resmetmeye çalıştım. Tabi kalemle çizerken fotoğrafta hasarlar oluştu. Annem de bunu fark edince bana kızdı ancak fotoğraf sevgimden vazgeçmedim. İlkokulda taştan Atatürk büstünü yapmıştım. Bu bana doğuştan gelen bir yetenek. Ailemde hiç kimsede bu türlü bir yetenek, fotoğraf tutkusu yok. Denizin altına bile, kıyıdan topladığım taşlarla fotoğraflar yaptım. Meskende bile daima fotoğraf çizerim” diye konuştu.
‘Hiç fırça kullanmadım’
Her yere fotoğraf yapmak istediğini söyleyen Ceylan, “Sokakları süpürdüğüm sırada tozlu otomobil gördüm mü, dayanamam. Hiç kendimi tutamam. Çabucak gerisine fotoğraf yapıyorum. Birçok insan bu durumdan hoşlanıyor fakat bazen de dayak yemekten korkuyorum. Trafik ışıklarında duran otomobillere dayanamayıp, bazen fotoğraflar yapıyorum. Geçenlerde bir bayan ile bir erkek evvel ne yaptığımı anlamadılar. Daha sonra tozlu otomobillerine çizdiğim resmi görünce beni alkışladılar. Hiçbir yaptığım fotoğrafta fırça kullanmadım. Fotoğraflarımı ya sünger ya da parmaklarımla çizerim. Her şeyi işleyebiliyorum. Fotoğraflar, heykeller yapabiliyorum. Bu beni çok rahatlatıyor” dedi.
‘Hep şaşırtmayı başarıyor’
Erol Ceylan’ın çocukluk arkadaşı Nizamettin Bayraktar da “Erol’u çocukluğundan beri tanırım. O yaşlardan itibaren daima fotoğraf ve heykel yapar fakat her yere fotoğraf yapabiliyor. Her şeyden heykeller yapabiliyor. Bazen çamurdan bazen kartopundan bazense bir odun modülünden harika heykeller yapıyor. Bazen elinde süpürge, yerleri süpürüyor bazen de bir köşede tozlu otomobillere fotoğraflar yapıyor. Bizi daima şaşırtmayı başarıyor” diye konuştu.
İlçede taksi durağı sorumlusu Hasan Aygün ise “Genellikle köylere gittiği için otomobillerimiz daima tozlanıyor, çamur oluyor. Arkadaşımız Erol da gelip otomobillerimize daima fotoğraflar çiziyor. Çamurlu otomobillerimiz sanatla buluşmuş oluyor” dedi.
