14 Mart Tıp Bayramı İzmir’de de çeşitli etkinliklerle kutlanırken, kent genelindeki hastanelerin tamamında basın açıklaması yapıldı. İzmir Sıhhat Platformu’na üye çok sayıda meslek ve sivil toplum kuruluşunun iştirakiyle İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de bir ortaya gelen sağlıkçılar, hem sıhhatte şiddeti protesto etti hem de taleplerini lisana getirdi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün büstüne çelenk konulmasının akabinde pandemi devrinde hayatını kaybeden sağlıkçılar ismine 1 dakikalık hürmet duruşunda bulunuldu. Basın açıklamasına, dün sabah bir hasta yakını tarafından atağa uğrayan Sıhhat Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Hudut Cerrahisi Servisi’nde misyonlu asistan tabip Emre Arslan da katıldı.
‘Amacımız, insanlara yararlı olabilmek’
14 Mart Tıp Bayramı’da tüm sıhhat çalışanlarının gününü kutlayan Arslan, “İnşallah bugün, hoş şeylere vesile olur ve birtakım şeylerin farkındalığı artar. Hepimizin işini, severek yapacağı şartlar sağlanır. Benim başıma gelen, herkesin başına gelebilecek bir olay. Bu tıp aksiyonlar, aslında bizim yapmamız gereken şeyler değil. Bu duruma gelmemek gerekiyor lakin sesimizi duyurmamız gerektiği için bu biçimde adım atma kararı alıyoruz. Bizim tek isteğimiz; sevdiğimiz işi, sevdiğimiz formda ve inançta hissederek özveri ile yapabilmek. Bizim mesleği seçme emelimiz, insanlara yararlı olabilmek. Fedakarlık yapmaktan memnunum ve şikayetçi değilim. Yalnızca insanların da bunun farkında olması lazım” dedi.
‘Önce saldırdı, sonra bıçak çekti’
Olay anını anlatan Dr. Arslan, “Dün bir atak olayı gerçekleşti. Hasta yakını, evvel fizikî olarak saldırdı. Akabinde da bıçak çekti. Hasta yakını, çocuk acil servisine geldi. Gece yarısı gördüğüm bir hastaydı. Sabah tetkik yaparak, değerlendireceğimizi söyledim. Muayenesini yaptım. Mühlet sonunda hasta yakını kliniğe bıçakla geldi, kapımı çaldı. Sert bir formda çocuğuna bakmamı söyledi. ‘Muayene ettim, hanımınıza bilgi verdim’ dedim. Çocuk acile dönebileceklerini ve klinik müşahede altında bulunmalarını, beyin cerrahisine gelmelerine gerek olmadığını söyledim. Çocuğu sert bir halde hanımına vererek, hakaret etmeye başladı. Ben de içeri girip kapıyı kilitledim. Akabinde kapıya vurarak küfretmeye başladı. Beni vefatla tehdit etti ve daha sonra ailevi değerlerime küfretti. Ben de dışarı çıkıp ‘Ne diyorsun sen?’ dedim. Direkt yumruk attı ve sonra bıçak çekti. Arbede sırasında ayırdılar. İnşallah devamı olmaz” diye konuştu.
