ABD’nin önde gelen gazetelerinden The New York Times’da yer alan habere nazaran, Yale mezunu bir avukat olan ABD Lideri Joe Biden‘ın oğlu Hunter Biden‘a yönelik geniş çaplı soruşturmada vergi konusu yalnızca küçük bir öge olarak kalıyor.
New York Post gazetesinin 14 Ekim 2020’de yayımladığı haberde, Biden’ın Lider Yardımcılığı yaptığı periyotta oğlu Hunter Biden’ın Ukrayna menşeli güç firmasıyla münasebetlerine müdahil olduğu ve bu firmayı soruşturan başsavcıyı vazifeden almaları için Ukrayna’ya baskı yaptığı sav edilmişti.
‘Etkinizi şirketimizin faydasına nasıl kullanabilirsiniz?’
Hunter Biden’ın aylık 50 bin dolar maaşla idare heyeti üyesi olduğu Burisma’nın idare heyetinde bulunan Vadym Pozharskyi’nin Mayıs 2014’teki bir e-postasında, Hunter Biden’a “Etkinizi şirketimizin faydasına nasıl kullanabilirsiniz?” diye sorduğu ortaya çıkmıştı.
Haberde, Hunter Biden’ın argümanlara karşılık olarak o anda Katar’da olduğunu belirttiği ve “Burisma’ya yönelik resmi bir suçlama var mı?” sorusunu sorduğu söz edilmişti.
Pozharskyi’nin, 17 Nisan 2015’te Hunter Biden’a gönderdiği e-postada Joe Biden ile tanıştığını anlattığı öne sürülmüştü. Bundan bir mühlet sonra da Biden’ın Burisma’yı soruşturmak isteyen başsavcıyı vazifeden aldırdığı ileri sürülmüştü.
Dönemin ABD Lideri Donald Trump ise Bidenların soruşturulmasını isteyip, ABD’nin ana akım medyasında haberlerin yeteri kadar yer bulmadığından şikayet etmişti. Ortadan geçen iki yılın akabinde ABD’nin önde gelen gazetelerinden The New York Times, mevzuyu gündemine taşıdı. Gazetenin haberinde, Hunter Biden’ın vergi borçlarını ödediği ve geniş çaplı soruşturmanın devam ettiği bilgisine yer verildi.
Lobicilik faaliyetleri
ABD Liderinin oğlunun profesyonel hayatı, mahallî menfaatler için lobicilik faaliyetleri yürütürken babasının kamu ismine yürüttüğü çalışmalar ve Joe Biden ABD Lider yardımcılığı misyonunu yürüttüğü sırada ise Asya ve Avrupa’daki müşteriler ve milletlerarası ticaret muahedeleriyle kesişti.
Geçtiğimiz ay Wilmington’da heyet biri Hunter Biden’ın eski çalışanı olmak üzere iki şahidin tabirini dinledi. Şahitler, Joe Biden’ın oğlunun Ukraynalı güç şirketinden kendi üzerine dolaylı olarak para aktardığını söz edince mahkeme de Hunter Biden’ı bu sebeple çağırdı.
Obama idaresi altında vergi hususuyla başlayan soruşturma için haberde, ismi belirtilmeyen kaynakların verdiği bilgilere dayandırılarak “2018 yılında mümkün vergi kanunları ve kabahat ihlallerinin yanı sıra lobicilik ve kara para aklama kurallarını da kapsayacak formda genişletildiği” sözleri kullanılıyor.
Haberde öte yandan ABD Adalet Bakanlığının davanın rastgele bir ögesi hakkında karar verdiğine dair halka açık bir açıklama yapmadığı ve bu sebeple Hunter Biden’ın rastgele bir cürümle itham edilmediği bilgisi de yer alıyor.
2020 seçimlerinden sonra soruşturmanın kamuoyuna yansıması akabinde konuşan Hunter Biden, bu bahislerin ”yasal ve gereğine uygun şekilde” halledildiği sonucuna ulaşacağından emin olduğunu belirtmişti.
New York Times’ın belirttiğine nazaran sözkonusu soruşturmanın şu an yalnızca Hunter Biden’a mı yoksa bir küme kişi ya da şirketleri kapsayıp kapsamadığı şimdi mutlaklık kazanmış değil. Öte yandan soruşturmaya yakın kaynakların aktardıklarının yazıldığı haberde, savcıların Hunter Biden’ın Ukraynalı güç şirketi için birlikte çalıştığı Washington danışmanlık firması Blue Star Strategies’in Yabancı Casuslar Bildirim Maddesi’ni (Foreign Agents Registration Act – FARA) ihlal edip etmediğini soruşturduğu da söz edildi.
‘Borcumu ödedim’
Hunter Biden, son aylarda ortaklarına, Adalet Bakanlığı’nın incelemesine husus olan vergileri ödediğini söyledi. Bir ortağına vergi borcunun 1 milyon dolardan fazla olduğunu ve bunu ödemek için borç alması gerektiğini de belirtti.
Son yıllarda ressamlık mesleğine devam eden Hunter Biden da kardeşi Beau’nun hastalığı ve mevti akabinde önemli uyuşturucu bağımlılığı meseleleriyle da gündeme gelmiş ve hepsini kabul etmişti.
ABD Lideri Joe Biden ise soruşturmanın açılmasından sonra Lider seçilmişti. Artık ise soruşturmayı yürüten Adalet Bakanlığı’nı yönetiyor.
Trump: FBI, Joe Biden’ı soruşturmalı
Başkanlığı devrinde Donald Trump, Federal Soruşturma Ofisinin (FBI), o devirde Demokrat lider adayı olan ve eski ABD Lider Yardımcısı Joe Biden’ın Ukraynalı güç şirketi Burisma ile münasebeti olduğu argümanlarını soruşturması gerektiğini söylemişti.
Dönemin ABD Lideri Donald Trump, seçim kampanyası için bulunduğu Arizona’da uçaktan inişinde gazetecilere açıklama yaparak, “FBI, Joe Biden’ı bu hususta soruşturmalı. Şu anda bir soruşturma var mı bilmiyorum fakat onu soruşturmalılar. FBI Yöneticisi Chris Wray’i arayıp ona sorabilirsiniz. Biden’ın aday olmasına müsaade verilmemeliydi” demişti.
New York Post gazetesinde yer alan savların üzerine ana akım medyanın gereğince gitmediğini savunan Trump, “Basın bu mevzuda hiç haber yapmadı. Bu adil değil” diye konuşmuştu.
Hakkında azil soruşturmasına yol açan Ukrayna Devlet Lider Vladimir Zelenski ile yaptığı telefon görüşmesinde mevkidaşından ne istediğine ait soruya Trump, “Samimilerse, (Ukrayna) Bidenler hakkında büyük bir soruşturma başlatır” tabirini kullanmıştı. Çin’in de Joe ve Hunter Biden’ı soruşturması gerektiğini vurgulayan Trump, “Ancak Çin’den şimdi bunu yapmasını istemedim” demişti.
Trump’a azil soruşturması
Eski ABD Lideri Trump ve Ukrayna Devlet Lideri Vladimir Zelenski ortasında 2019 temmuzda yapılan tartışmalı telefon görüşmesi, ABD Kongresindeki Demokratların Trump’a yönelik azil soruşturması açmasına neden olmuştu.
Trump’ın, Zelenski ile yaptığı telefon görüşmesinde, bu ülkeden, devrin Demokrat lider aday adayı Joe Biden’ın oğlunu soruşturmalarını istediği öne sürülmüştü. Trump ise Zelenski ile yaptığı görüşmenin büsbütün tarzlara uygun olduğunu savunmuş, “Zelenski ile ne konuştuğumun kıymeti yok. Birileri Biden’ı araştırmalı” sözlerini kullanmıştı.
ABD basınındaki haberlerde, Trump’ın Ukrayna başkanına, lakin Biden ve ailesini soruşturması durumunda yardım edeceğini söylediği belirtilmiş, Demokratlar, bu savlar üzerine azil soruşturması başlatmıştı. Trump ise telefon görüşmesinden evvel Ukrayna’ya 400 milyon dolarlık yardımların askıya alındığını bildirmişti.
Beyaz Saray ise görüşmenin dökümünü yayımlamış ve yardımlarla görüşme ortasında bir bağ olmadığını savunmuştu.
