Tansu Çiller‘in başbakan ve Hakikat Yol Partisi (DYP) Genel Lideri olduğu 1993’ten sonra yakınındaki en ünlü isimlerdendi, O.
Adını gizli tutuyorum.
Bu ünlü isim çekildiği köşesinde, memlekette olan biteni izliyordu ki…
Çiller’in parti kurma arayışına giriştiğini öğrendi.
İki hafta evvel telefonu çaldı.
Arayan, Çiller’di.
Çiller siyasi seyahatine çıkmadan evvel eski milletvekillerini ve danışmanlarını tek arayarak niyetlerini alıyor.
Eski yol arkadaşına nazaran Çiller’in ruh hali şöyle:
“Tereddütleri var. Özellikle yaşı istikametinden. Toplumsal medya yansılarından kaygı ediyor. ‘Başarılı olur mu, olmaz mıyım” diye çekiniyor.”
Çiller, görüşmede “Türkiye’nin merkez sağa muhtaçlığı var. Türkiye kültürel olarak çok bölünmüş. Birleştirilmeli” dedi ve şöyle devam etti:
“Bana buz üzere rasyonel bir gerçeklikle söyle. Yanılmak istemiyorum. Âlâ bir hazırlık yaptım. Dünyayı takip ettim. Veri biriktirdim. Çok yeterli bir iktisat programı hazırladım. Bunları söyleyeceğim platform arıyorum. Parti muhtaçlık haline geliyor. Vazife yapma içgüdüsü bende ağır basıyor.”
Eski yol arkadaşının görüşünü sordu.
Arkadaşı uyardı: ‘Erdoğan, parti kurduruyor’ diyecekler
O ise şöyle dedi:
“Çok üzebilirler sizi. Gelecek eleştiriyi diyeyim: ‘Erdoğan, Çiller’e parti kurduruyor’ diyecekler. Bunları göze almak lazım. Bizim vaktimizde toplumsal medya yoktu. Aydın Doğan medyası vardı, onunla savaşıyorduk. Artık ise toplumsal medya ve trol orduları var. Gömüyorlar insanları. Hazırlıklı olmanız lazım.”
Çiller, “Zaten başladılar” diye cevap verdi.
Ardından, başkanlık sistemine mevzuyu getirdi.
Bu sistemi savunacağını söyledi.
“Ne vakit koalisyon olduysa büyüme oranları düştü” dedi.
Eski yol arkadaşı “1994’teki ekonomik krizden sonra Türkiye üç sene üst üste OECD birincisi oldu. O vakit koalisyon vardı” diye hatırlattı.
Çiller, “Evet fakat o yeterli koalisyonlardan” dedi.
Eski yol arkadaşı şu uyarıyı yaptı:
“Başkanlık sistemini savunmanız, Erdoğan tarafından yönlendirildiğinizi düşündürür. Partili cumhurbaşkanlığına karşı çıkın. Bu sizi ayrıştırır.”
Çiller, “Olabilir, düşünelim” dedi.
Ardından sordu: “Sence AK Parti’den oy alabilir miyiz?”
Eski yol arkadaşı şöyle yanıtladı:
“Çok az. Merkez sağdan gitmiş oyların bir kısmını, Akşener’den bir ölçü, bir ölçü da eski sadık seçmenden alırsınız. Fakat bunların toplamı beklentilerinizin çok aşağısında olabilir. Mesela, yüzde 3-5 oy alabilirsiniz.”
Çiller, “Bunları duymaya gereksinimim var” dedi.
Hedef, Düzgün Parti
Eski yol arkadaşına nazaran Çiller’in başında iki seçenek var:
Ya mevcut hükümette ekonomiyi üstlenmek.
Ya da parti kurmak.
İkinci ihtimal ağır basıyor.
“Çiller’in harekete geçmesinde Erdoğan’ın tesiri var mı?” diye sordum.
Şöyle dedi:
“Doğrudan yok, ön açma var. Çiller, ‘Bu teşebbüsü Tayyip Beyefendiye takviye için kuruyorum’ demiyor. Fakat yan gayelerinden biri bu kesinlikle.”
Hedefin Âlâ Parti oyları olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Akşener’in varlığı ve siyasetteki yükü Çiller’i tahrik ediyor. Türkiye’de merkez sağ potansiyel var. Bir kısmı AK Parti ve CHP’ye gitti. Akşener kim? DYP’nin İçişleri Bakanı. Haliyle Akşener’e aktılar. Çiller bunu biliyor. ‘Çıkarsam Akşener’in bir kısım oyunu çekerim’ diye düşünüyor. Cumhurbaşkanının bu işte bir rolü varsa, onun da gayesi ve emeli Akşener’i küçültmek.“
“Çiller, başarılı olabilir mi?” diye sordum.
“Hayır lakin başkanlık seçimi ikinci cinse kalırsa belirleyici rol oynayabilir” dedi.
“O halde Çiller, Cumhur İttifakı’nın müstakbel üyesi sayılır” diye ekledim.
“Hiç kuşkunuz olmasın. Sonunda oraya gider” diye karşılık verdi.
Çiller’in 1-1.5 ay sonra harekete geçebileceğini anlattı.
“Katılacak mısınız?” diye sordum.
Yanıtı kısa ve net oldu:
“Hayır!”
Çağlar: Çiller, DYP’yi batırdı, ne yüzle halkın karşısına çıkacak!
Eski Devlet Bakanı ve DYP Milletvekili Cavit Çağlar‘ın siyasi anılarını yazdığı kitabı birkaç ay sonra çıkacak. Aşikâr ki siyasi kulisler karışacak.
Çağlar, Çiller’in DYP önderi seçildiği kongrede İsmet Sezgin’i desteklemişti.
Yıldızları bir daha hiç barışmadı.
Çağlar’a Çiller’in siyasete dönüşünü sordum.
“Kitabımda onun ilgili anekdotlara bakarsanız sokağa çıkamaması lazım” dedi.
Çiller başarılı olabilir mi?
Kardeşim, DYP’yi batıran bir insan ne yüzle halkın karşısına çıkacak! Söyleyeceğim bu kadar benim.
DYP’lileri biraraya getirebilir mi?
Hayır, hiçbir şey yapamaz.
Halkta bu türlü bir beklenti var mı?
Olamaz. Ne yapmış ki! Bırakıp kaçmış.
En son yüzde 9.6’da almıştı. Bıraktığı oyu alabilir mi?
Ya yüzde 1 alamaz, ne diyorsun İsmail kardeşim.
Merkez sağın oyunu alırım diye düşünüyor sanırım.
DYP’nin ve ANAP’ın oyları Meral Akşener’e yöneldi. Onu görüyorum. Ben bu işin dışındayım lakin Türkiye’nin bu türlü bir beklentisi yok.
Türkiye, Çiller’i beklemiyor yani.
Yok ya, niçin beklesin, ne yaptı ki ya! Biz partiye aldık onu. Yanlış yapmışız alarak.
Mahalle marketi basmak kolay, Bakan Ersoy’un ETS’si de basılacak mı?
Erdoğan, 2018 yılında sistem değişirken, “Devleti şirketi üzere yönetirsek sonuç alırız” dedi. Akabinde kabineye özel kesim kökenli dört bakan atandı.
Bu isimlerden Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ürettiği dezenfektanı piyasa fiyatının da üzerinde bakanlığına sattı.
Şimdi de Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a ilişkin olan ETS Ersoy Turistik Tesisleri Anonim Şirketi’nin iki yıl evvel Katma Kıymet Vergisi (KDV) indirimini uygulamadığı ortaya çıktı.
Salgında KDV indirimi
Tarih: 22 Ocak 2020.
S.C. isimli vatandaş ETS Tıp üzerinden Voyage Sorgun Otel’in erken rezervasyonundan yararlandı. 27 Eylül-3 Ekim 2020 ortasında rezervasyon yaptırdı. Altı gecelik konaklama için KDV dahil 7489 TL ödedi.
Cumhurbaşkanlığı 31 Temmuz 2020’de, salgından etkilenen bölümlere dayanak için KDV’yi yüzde 8’den 1’e indirdi.
S.C., tatil dönüşü ETS’yi arayarak, KDV farkının iadesini istedi. Özel okulların KDV farkını velilere ödediğini hatırlattı. ETS yetkilileri ise “Her şey dahil anlaşmışsınız. İade gerçekleştirmeyeceğiz. İndirimde sektörel farklılıklar olabilir” dedi.
S.C., Ankara 7. Tüketici Mahkemesi’nde dava açtı.
ETS’den gönderilen savunmada, kontratın KDV oranındaki değişiklikten bağımsız olduğu savunuldu. “Nasıl vergi oranlarında artırıma gidilmesi halinde daha fazla talep edilemeyecekti ise vergi oranındaki azalma nedeniyle kontrattan doğan borç değişmeyecektir” denildi.
Savunma yarar etmedi ve mahkeme S.C.’yi haklı buldu.
S.C.’ye indirimden kaynaklı 485 TL ödendi.
Bu karar sadece ETS’den yararlanan turistleri değil, bütün 84 milyonu ilgilendiriyor.
Çünkü Cumhurbaşkanlığı KDV’yi indirirken, Bakan Ersoy’un ETS’si indirimi uygulamıyor.
Bakan Ersoy, karar versin.
Kime hizmet ediyor?
Devlete mi, ETS’ye mi?
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, besindeki KDV’nin yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesini etiketlere yansıtmayan marketlere ceza kesileceğini söyledi. Kimi marketler denetleniyor, baskına uğruyor ve ceza yiyor.
Arkalarında bir bakan yok diye mi!
Merak ediyorum:
Ersoy’un ETS Tur’una geçmişe dönük ceza verilecek mi?
