Yüksekokul ceza verdi, mahkeme iptal etti
Yüksekokul tarafından açılan idari soruşturma kapsamında 3 akademisyene ‘uyarı’ disiplin cezası verildi. Akademisyenler cezanın iptali için Zonguldak Yönetim Mahkemesi’ne başvurdu.
Dosyayı inceleyen mahkeme, akademisyenleri haklı bularak cezanın kaldırılmasına hükmetti. Mahkeme, kararında, “Dava konusu uyarma disiplin cezasının, soruşturmada şahit olarak söz veren yüksekokul müdürü tarafından verildiği görülmekle; şahit ve cezayı veren sıfatının birebir bireyde birleşmiş olmasının objektif ve tarafsız değerlendirmeyi olumsuz tarafta etkileyeceğinden şahit olan kişinin disiplin amiri sıfatıyla tesis etmiş olduğu cezanın hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmaktadır” denildi.
Savcılık belgeyi rektörlüğe gönderdi
3 akademisyen, bunun üzerine kendilerini şikayet eden Prof. Dr. Büyükgüzel hakkında, hırsızlık argümanı nedeniyle, ‘iftira’ ve ‘hakaret’ kabahatinden Zonguldak Cumhuriyet Savcılığı’na kabahat duyurusunda bulundu. Savcılık ise ‘görevsizlik’ kararı verip, “Önce sen soruştur” diyerek belgeyi üniversiteye gönderdi. Rektörlük de soruşturmaya gerek olmadığı istikametinde karar verdi. Akademisyenler bu kararı da Zonguldak Yönetim Mahkemesi’ne taşıdı. Ayrıyeten avukatları İbrahim Yılmaz aracılığıyla keyfi biçimde bilimsel araştırma yapma hakları ellerinden alındığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne kişisel müracaatta bulundu.
‘Bilimsel araştırma yapma hakları ellerinden alındı’
Açıklama yapan avukat İbrahim Yılmaz, akademisyen müvekkillerinin üniversitede daha evvel de hocaları olan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal Büyükgüzel tarafından şikayet edildiğini söyleyerek, “Bilimsel araştırma yapan müvekkillerim hakkında hırsızlık istikametinden soruşturma açılıyor. Yürütülen idari soruşturmada hırsızlık istikametinden bir süreç yapılmıyor; fakat öteki argümanlar tarafında müvekkillerime uyarma cezası veriliyor. Zonguldak Yönetim Mahkemesi yaptığımız müracaat üzerine bu kararları hukuka muhalif bularak iptal etti. Soruşturma sırasında da müvekkillerimin araştırma yapması engellendi; materyalleri zorla laboratuvardan atıldı. Biz hırsızlık suçlaması nedeniyle ‘iftira’ ve ‘hakaret’ kabahatinden hata duyurusunda bulunduk. Lakin savcılık şüphelinin kamu vazifelisi olması nedeniyle takipsizlik kararı verdi. Rektörlük de tıpkı formda takipsizlik kararı verdi. Biz bu kararları da yönetim mahkemesine götürdük. Müvekkillerimizin keyfi bir halde bilimsel araştırma yapma hakları ellerinden alındığı için, Anayasa Mahkemesi’ne kişisel müracaat yaptık. Buradan bir sonuç alamazsak belgeyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağız” dedi.
